YAZIKLAR OLSUN SİZE…
Galatasaray ne ligin en üstündekini yenebiliyor, ne en altındakini. Sahaya çıkan ruhsuzların başarıyla yapabildikleri tek şey bizlere sinir krizleri yaşatmak. Ya Frank Rijkaard’a ne demeli. Bence söylenebilecek tek şey: Lütfen bırak git. Adın var, sanın var diye bu takımın başına seni getirenler ne kadar yanlış yaptıklarını anlamışlardır herhalde. Galatasaray’da sistem diye bir şey yok. Sahada dolaşan 11 tane canlı var sadece. Onlarda nefes aldıkları için canlı, sahada savaştıkları için değil. Ligin başından beri bu takıma bir golün yetmediği ve bir golden sonra skoru korumak adına geriye yaslanmanın hiçbir fayda sağlamadı görülüyor. Yahu peki ne diye geriye yaslanıyorsun. Rakibi en azından orta sahada karşılasana. Neyden çekiniyorsun. Karşındaki takım Barcelona değil, Sivasspor yahu.
Galatasaray’da iyi olarak lanse edilebilecek tek futbolcu Neill’dı. Maç başından sonuna tek hata ile oynadı. Kaleciden tut forvet hattına kadar yine herkes berbattı. Özellikle Servet çok kötüydü. Bir futbolcunun performansında bu kadar keskin değişiklikler nasıl oluyor anlamıyorum. Süper transferler Jo ve Santos yine harikalar yarattılar. Bu adamlar mı Galatasaray’ı bir yerlere taşıyacaklar Allah aşkına. Uzun süredir keyifle bir Galatasaray maçı izleyemedim. Bunun sorumluları Rijkaard ve görev verdiği bir sürü ruhsuz canlılardır. Fenerbahçe maçından sonra Sayın Mehmet Ali Birand’ın yorumlarına katılmamak elde değil. Özetle şöyle diyor, Sayın Birand: “Kupadan elendiniz, Avrupa’dan elendiniz, ligde olur olmaz puanlar kaybettiniz; ama biz bunlara hiç sesimizi çıkarmadık. Tek isteğimiz bu maçı kazanmanızdı. Fakat sizler maçı kazanmak için hiç bir şey yapmadınız. YAZIKLAR OLSUN SİZE.”
Gerçekten yazıklar olsun. Hanginizin hakkı var, ben ve benim gibi GALATASARAY sevgisiyle yaşayan o BÜYÜK GALATASARAY TARAFTARINI üzmeye. Keyifsizlikle geçen günlerimin hesabını kim verecek. Ceplerini hiç hak etmedikleri paralarla dolduran o ruhsuz canlılar mı? Hepinize binlerce kez YAZIKLAR OLSUN…