YAZIK, ÇOK YAZIK…
Ligin ikinci yarısının başlaması ile birlikte Galatasaray’ın performansındaki düşüşte başladı. Ligde alınan Sivas, Antalya ve Kocaeli mağlubiyetleri ayrıca Türkiye Kupası’nda iki tane Sivas beraberliği peşi sıra geldi. Sadece bir galibiyet var, o da Denizlispor’a karşı. Takımın bu kadar isteksiz, kazanma ruhundan çok uzak olacağını hiç kimse beklemiyordu. Özellikle dün akşamki 5-2’lik Kocaeli mağlubiyetinden sonra Galatasaray’ın şampiyonluk şansının tamamen ortadan kalktığını söyleyebiliriz.
Şu an ligde 17. sırada bulunan ve çok büyük bir ihtimalle küme düşecek olan bir takıma karşı Galatasaray’ın bu kadar aciz bir futbol oynamasını şaşkınlıkla karşılıyorum. Hiçbir zaman Skibbe’nin bu takımın başında olabilecek kapasitede bir teknik adam olduğuna inanmadım ama yine de tüm hatanın onda olduğunu düşünmüyorum. Skibbe sahaya hangi kadroyu sürerse sürsün, o takım çıkıp Kocaeli’yi yenmeliydi. Sahada hiçbir varlık gösteremeyen Galatasaray futbolcuları bu ayıbı ileriki haftalarda nasıl düzeltirler bilmiyorum. Hele hele bir pozisyon var ki içler acısı, Galatasaray aşkı ve sevgisiyle yaşayan bir futbol sever olarak çok üzüldüm. Dakika 86 ve Baros penaltı kullanıyor. Bu sırada takımımızın yıldızı Arda Turan arkasını dönmüş ve elleriyle yüzünü kapatmış, Baros’un penaltısını tedirginlikle bekliyor ve İZLEYEMİYOR. Yahu ligin dibine demir atmış bir takıma karşı rezil gibi top oynayacaksın, öne geçtiğin halde üç gol yiyerek geriye düşeceksin, son dakikalarda kazandığın penaltıya çocuklar gibi sevineceksin ve gol olsun diye yüzünü kapatıp, bakamayacaksın. Sonrada -penaltı eğer golle sonuçlanırsa- kendi sahanda küme düşmemeye oynayan bir takımdan “1” puan aldım diye sevineceksin. YAZIK yahu çok YAZIK… Arda kardeşim bu takım UEFA Kupası’nı penaltılar sonucunda aldı, ama orada bile bu kadar tedirgin ve aciz değildi.