GALATASARAY:4-3:BORDEAUX
Son zamanlarda izlediğim en heyecanlı ve en keyifli maçtı. Maçı 5-0 kazansak bu kadar keyifli olmazdı herhalde. Daha 11. saniyede yenik duruma düşen Galatasaray ilk yarının son 5 dakikasında bulduğu iki golle devreyi galibiyetle kapadı. İkinci yarı ilk yarıya oranla sahada daha iyi bir Galatasaray vardı. Organize gelişen ataklar sayesinde üçüncü golde gelince, hem taraftar hem de futbolcular iyice rahatlamıştı. Fakat unutulan bir şeyler vardı. Bunlar: De Sanctis ve Meira.
Sizin sadece ismi olan; fakat sahada her zaman hatalar yapıp hayal kırıklığı yaratan Meira gibi bir stoperiniz varsa, ayrıca kalesinde ne yapacağı belli olmayan bir kaleciniz varsa 5 farklı öne de geçseniz tedbiri elden bırakmayacaksınız. Görüldü ki iki dakika içinde durum 3-3’e geldi, bu da sadece ve sadece defans ve kaleci hatalarından kaynaklıydı. Tam tur gitti denirken dakika 90’da Sabri sahneye çıktı ve Galatasaray’a hak ettiği turu getirdi.
Fakat sahada biri vardı ki, maçın başından sonuna kadar bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle oynayan ve bu güzel oyununu iki güzel golle taçlandıran Arda Turan’dı. Dün akşam, Türk futbol tarihine ve Galatasaray tarihine altın harflerle yazılmıştır ve uzun yıllar hatırlanacaktır. Büyük kaptanımız Bülent Korkmaz’ın teknik direktör olarak çıktığı ilk maçtan mükemmel bir galibiyetle ayrılması da ayrı bir önem arz etmektedir. Son olarak mükemmel golü için Kewell’a ve 90 dakika desteğini esirgemeyen o büyük Galatasaray taraftarına sonsuz teşekkürler…