I LOVE YOU HAGI
105 yıllık Galatasaray efsanesi, bu sezon tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Daha 24. haftada 11 mağlubiyet ve eksi 3 averaj ile 11. sırada bulunan Galatasaray, Türkiye Kupası’ndan da elenerek önümüzdeki seneki Avrupa hayallerini de suya düşürdü. Teknik direktörümüz Hagi, bu kulübün en başarılı olduğu dönemlere damgasını vurmuş, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmış ve Türkiye’ye gelip takımına en fazla katkıyı sağlamış olan yabancı oyuncudur. 1996-2001 yılları arasında Galatasaray forması giyen Hagi, taraftar tarafından en çok sevilen yabancı futbolcu olmuştur. Zaten taraftarda bu sevgisini “I Love You Hagi” tezahüratıyla her maçta dile getirmiştir. Fakat şu an da Hagi, her maç sonrası verdiği demeçlerinde “bu takımı ben yapmadım, bu takımı ben kurmadım” gibi bahanelerle başarısızlığını ört pas etmeye devam ederse, yakında taraftar “I Don’t Love You Hagi” diyecek diye çok korkuyorum. Bunun olmasını hiçbir zaman istemem. Çok koyu bir Galatasaray taraftarı olarak Hagi’nin bu kadar başarısızlığına rağmen ona kızamıyorum. Çünkü tüm Galatasaraylılar gibi bende onu çok seviyorum. Ama yeter artık demeden de kendimi alamıyorum. Hagi’nin teknik direktör olarak çalıştırdığı takım sayısı oldukça fazlalaştı; fakat hiç birinde de başarı sağlayamadı. Tek başarısı, yine Galatasaray’ın başında 2005 yılında Fenerbahçe’yi finalde 5-1 yenerek Türkiye Kupası’nı almasıdır. Bunun dışında hiçbir takımda başarı sağlayamamıştır. Futbolculuk başka, teknik direktörlük çok başkadır. Olmuyor Hagi, yapamıyorsun. Sahaya çıkarttığın takımın doldur boşalttan başka hiçbir taktiği yok. Pardon birde, 85 dakika boyunca gol bulamayan takımın stoperini (Servet), son 5 dakika forvet oynatmaktan başka bir taktiğin yok. Romanya’nın en iyi forveti diye aldığın adamı, neden tek bir maçta bile forvet oynatmadın. Stancu her maça solda başlıyor ve her maçı orada bitiriyor. Amacın hemşerin Becali’yi zengin etmek mi? Yoksa birlikte zengin olmak mı? Ya ilk on bir tercihlerine ne demeli. Serkan Kurtuluş denen adamdan futbolcu olmayacağını hala anlayamadın mı? Gerçi şu an Galatasaray’da o kutsal formayı hak etmeyen o kadar futbolcu var ki, saymakla bitmiyor. Ayhan Akman, Barış Özbek, Mustafa Sarp, Serkan Kurtuluş, Hakan Balta, çakma Kewell Aydın Yılmaz, süper kalecilerimiz Aykut Erçetin ve Ufuk Ceylan gibi... Yabancılarında yerlilerden geri kalır yanı yok. Taraftarın sevgilisi Kewell bir tek adam bile geçemez olmuş, kalecimiz desen yerlileri hiç aratmıyor. Bu takıma gerçek anlamda oyuncu HAGI lazım. O kadar çok eksik var ki, nasıl yeni bir takım kurulur bilemiyorum. Ama görünen o ki, bu takımdaki isimlerin gidip, adam akıllı bir takım kurulabilmesi için en az 3 ya da 4 sene geçmesi gerekiyor.
Öncelikle yönetim gidecek, ardından Hagi gidecek ve yıllardır üzerimize yapışmış olan şımarık kaptan Arda Turan gidecek. Zaten en büyük hata 10 milyon avro verilirken Türk futbolcusunu satmamaktır. Bu rakam verildiyse sat kardeşim, çünkü o adam bir daha o değeri etmez. Kaptan Arda, İstanbul Büyükşehir Belediye maçını yine tribünden izliyor ve maç bitiminde, en doğal hakkı olarak kendisinden görüntü almak isteyen kameramana “çekme, yoksa o kamerayı kırarım” diyor. Sen kimsin Arda Turan, bu kıraathane ağızlarını bırak, bir an önce takıma nasıl katkı sağlayabilirim diye düşünmeye bak. Adam o saatte işinin gereğini yapıyor. Seni gecenin bir vakti bar çıkışında sevgilinle görüntülemeye çalışsa, o zaman “çekme” de, ama yine “kırarım o kamerayı” deme. Herkes işinin gereğini yapıyor ve evine ekmek parası götürmeye çalışıyor. Sen ve senin gibiler evine götürdüğü, ama hiçbir zaman hak etmediği o paraların hakkını vermiş olsaydı, şu an takımın hali bu durumda olmazdı. 2009 yılında daha 22 yaşında iken kaptanlığa getirilen ve efsane Metin Oktay’ın 10 numaralı forması verilen bu şımarık delikanlı ne oldum delisi olmuş. Biz değerlerimize sahip çıkmaya çalıştıkça, hiçbir zaman Galatasaray değerlerine önem vermeyen yönetim yine aynı hataya düşüyor ve dünkü çocuğa verdiği Metin Oktay forması ve kaptanlık pazu bandı ile Galatasaray’ın bugünlere gelmesine adeta zemin hazırlıyor. Ayrıca bunlar bir taraftan yaşanırken, yine Galatasaray için efsane olmuş kral Hakan Şükür çıkıp “ben Metin Oktay’a oranla daha büyük başarılar elde ettim, daha iyi yerlere geldim, Metin Oktay’ın tüm rekorlarını kırdım; ama ona gösterilen değer bana gösterilmedi” diyor. Metin Oktay sadece işini yapıyordu. Senin işin gücün kulis yapmak Hakan. Metin Oktay senin gibi çıkıp futbolu siyasete mal etmedi. Takım içinde hizipleşmeler yaratmadı. Sen bizim Kral Hakan Şükür’ümüzsün, buna şükret. Ama unutma ki o da bizim taçsız kralımız Metin Oktay. Sen bunlara takılma, Galatasaray futbolcusu olarak hizmetlerini tamamladın sıra Haziran’da mebuslukta. Bizim gerçek değerlerimiz, pis siyasete alet olmadı, alet etmeye çalışma.
İşin özü şudur: Galatasaray yönetimi yıllardır değerlerine sahip çıkmamıştır. Fatih Terim, Bülent Korkmaz, futbolcu Hakan Şükür, futbolcu Hagi… Çok üzülüyorum arada Tugay Kerimoğlu’nu da harcayacaklar. Umarım yeni yönetim ve yeni hocamız; büyük Galatasaray taraftarının yaptığı gibi Tugay Kerimoğlu’na sahip çıkar.