BIRAKIN DEMAGOJİYİ
Galatasaray, Manisaspor’u maçın ikinci yarısında ikisi penaltıdan olmak üzere bulduğu gollerle 4-0 mağlup etti. Üç hafta önce küme düşmesi kesinleşen bir takıma karşı alınacak galibiyetten çok fazla söz edilmeyeceği belliydi. Bundan dolayı olsa gerek, herkes işini gücünü bırakmış, Muslera’nın attığı penaltıyı konuşuyor. Neymiş efendim, “küme düşmüş, sahada on kişi kalmış bir takıma karşı kaleci penaltı mı atarmış?” Bu hareketi ile Galatasaray ve bu duruma izin veren Fatih Terim etik davranmamış. Yazımın başlığında da belirttiğim gibi “BIRAKIN DEMAGOJİYİ.” Yahu bunları aşalım artık, nelerle uğraşıyoruz. Maçtan sonra spor yorumcuları da bu duruma oldukça takılmışlardı. İlk penaltıyı Muslera kullansaymış, bu kadar tepki çekilmezmiş. İkinci penaltı Muslera’ya kullandırıldığı için, Manisaspor ile dalga geçilmiş ve kendileri rencide edilmiş gibi saçma sapan yorumlar yaptılar. Özellikle de TRT 1’de yayınlanan Stadyum programına katılan yorumcular (ki bunlardan biri daha dün futbolculuk yapan Hakan Ünsal) “bir tarafta hüzün yaşanırken böyle bir hareketle gol bulup mutlu olmak ne kadar doğru ve etiktir” diye görüşlerini belirttiler. O zaman onlara şunu sormak istiyorum. Şampiyonlar Ligi final maçı oynuyorsunuz, maçı son dakikada bulduğunuz golle kazanıyorsunuz. O zaman sevinmeyecek misiniz? Aman sevinmeyin, diğer takım o an da hüzün yaşıyor çünkü.
Süper final öncesi en yakın rakibiniz maçını kazanmış ve aradaki puan farkını korumak adına kesinlikle kazanmanız gereken bir maç yapıyorsunuz, maçta ikinci yarı oynanıyor ve skor 0-0. Penaltı kazanıyorsunuz, doğal olarak öncelikle skor elde edip üç puanı almak ve maçı garantilemek istersiniz. Bunun için de penaltıyı sürekli kullanan futbolcunuza kullandırırsınız. Fatih Terim’de bunu yaptı ve kesinlikle çok doğru bir karar verdi. Penaltıyı Selçuk kullandı ve gole çevirdi. Ardından Selçuk skoru 2-0 yaptı ve maç bir nebze kopmuş oldu, artık Galatasaray üç puana yakın olan taraftı. Dakikalar 82’ye gelmişti ki, hakem bir kez daha beyaz noktayı gösterdi. Galatasaray’ın ideal kadrosunda gol atmayan tek oyuncu kaleci Muslera olduğu için taraftar penaltıyı kendisinin atmasını istedi. Fatih Terim’in izni ile topun başına gelen Muslera’da çoğu futbolcudan çok daha net ve şık bir vuruşla kariyerindeki ilk golünü atmış oldu. Bu ne Manisa halkıyla, ne de Manisaspor teknik heyeti ve futbolcularıyla dalga geçmek değildi. Bu sadece galibiyeti garantilemiş bir takımın, skor üretmemiş tek futbolcusunun golle buluşturularak kendisine bir jest yapılmasıydı. Bu, 34 haftadır takımını sonuna kadar destekleyen Galatasaray’ın büyük taraftarının isteğini geri çevirmeyen İmparator’un vermiş olduğu en doğru kararlardan biriydi.